Bugün şükür evdeyim dedim ve bütünlemeye kalmanın siniri ile sınıf geçme hayalininn verdiği mutluluk arasında kitaplarımı masama (üzerinde duran birbiriyle alakasız binbir eşya toplandıktan sonra) dizdim. Haydi bakalım Cansu başarırsın sen bu işi, geçersin bu sınıfı diye de kendimi havaya sokup soru çözmeye başladım. Başladım başlamasına da akşamdan "şu cüzdan işine devam etsem ne iyi olur elde hiç satış yapabileceğim ürün kalmadı" diye de düşündüğüm için kendimi sorulara, cevaplara, şıklara veremedim gitti
:) Orta sehpamın üzerinde duran tığın ve ipin varlığını sonuna kadar hissedebilmek korkunç bir duygu özellikle de bütünleme (son tren misali) sınavına bir hafta kala
:) Büyük çabalar sonunda orta yolu bulup, kendimi huzurlu hissetmeyi başardım. Kendime mani oldum mu
olamadım, tığı ve ipi de elime aldım mı
aldım ama ders çalışmayı bıraktım mı
hayır ona da devam ettim . Nasıl mı ? İşte durumu açıklayan bir fotoğraf :
Biraz örgü biraz ders :) Doğru mu hayır tabiki de değil ama birini yapıp diğerini yapmazsam aklımı o yaptığım tek işe yoğunlaştıramıyorum. Sanırım bu en iyisi (benim için) :)
Bu kuzucuklu bardağı çok seviyorum. İnsana sürekli sırıtan bişeyin bakması mutluluk veriyor :)
Biraz örgü, biraz ders. Nasıl birşey bu böyle ? Tembelmiyim ne :)
Zuzumm benimmm ♥
Bu kurtcuk gibi gözüken örgü minik bir cüzdana dönüşücek. Bir şeye taktım mı bıktırıncaya kadar takarım artık :) bu ara favorim cüzdan örmek !!!!
Şimdilik benden bu kadar 18:30'da dershanem başlıyor kaçıyorum, hazırlanmalıyım. Çoook Öpüldünüzzz.
Sevgiyi ihmal etmeyin ♥